Son dakika haberi olarak gelen bilgiler, İstanbul'un doğal güzelliklerinden biri olan Belgrad Ormanı'nda 4 gün önce kaybolan mimar Ece Gürel'in, bulunmasından sonra hastaneye kaldırıldığı ve burada yaşamını yitirdiği yönünde. Mimarın kaybolması, ailesi ve sevenleri arasında büyük bir endişeye yol açarken, bulunması ise bir nebze rahatlama sağlamış; ancak acı haber, üzüntüyü bir kat daha artırdı. Ece Gürel’in hayatı, kariyeri ve kaybolma süreci ile ilgili tüm detayları sizlerle paylaşıyoruz.
Ece Gürel, İstanbul'da doğmuş ve büyümüş, genç yaşta mimarlık alanında kendine sağlam bir yer edinmiş bir isimdir. Eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde tamamlayan Gürel, birçok önemli projede yer almış ve yenilikçi bakış açısıyla dikkat çekmiştir. Meslek hayatı boyunca, çevre dostu yapılar tasarlamış ve sürdürülebilir mimarlık konularında aktif bir şekilde çalışmıştır. Ayrıca, sosyal sorumluluk projelerine büyük katkılar sağlamış ve toplumun çeşitli kesimlerine hizmet etme gayreti içinde olmuştur. Gürel'in mimarideki katkıları, sadece yapısal estetikle değil, aynı zamanda sosyal farkındalıkla da şekillenmiştir.
Hayatı boyunca pek çok ödül kazanmış olan Ece Gürel, aynı zamanda genç mimar adaylarına mentorluk yaparak onların kariyer basamaklarını tırmanmalarına yardımcı olmuştur. Eşi ve iki çocuğu ile birlikte İstanbul’da mutlu bir yaşam süren Gürel'in, bir gün Belgrad Ormanı’nda kaybolacağı düşünülmemişti. Kendisi sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyen, doğayı seven bir bireydi. Ancak hayat ne yazık ki beklenmedik olaylarla dolu ve Güler’in kaybolması, ailesi ve sevenleri için büyük bir travma haline geldi.
Belgrad Ormanı'ndan 4 gün önce kaybolduğu bildirilen Ece Gürel’in, doğal yürüyüş rotasında spor yaparken kendisinden haber alınamamıştı. Aile, ilk günün akşamında durumu polise bildirerek geniş çaplı bir arama çalışması başlattı. İstanbul Emniyeti ile birlikte birçok gönüllü, Gürel’i bulmak için seferber oldu. Çeşitli sosyal medya platformları ve yerel haber kanalları da duyuru yaparak, halktan yardım istendi. Kayıp mimarın belirli bir alanda kaybolduğuna dair ipuçları yer bulmaya çalışılırken, devam eden arama çalışmaları büyük bir heyecan ve endişe yarattı.
4 gün süren arama çalışmaları sonunda Ece Gürel, Belgrad Ormanı’ndaki yürüyüş parkurunun yakınlarında bulundu. Bulunduğunda durumu ciddiydi ve hemen hastaneye kaldırıldı. Ancak maalesef yapılan tüm müdahalelere rağmen Ece Gürel, hastanede hayatını kaybetti. Ölümü, hem ailesi hem de tüm sevenleri için büyük bir kayıp oldu. Mimarın kaybı, yalnızca ailesinin değil, aynı zamanda mimarlık camiasının da derin bir sarsıntı yaşamasına neden oldu.
Ece Gürel’in vefatıyla birlikte, başta mimarlık dünyası olmak üzere birçok alanda dökülen gözyaşları, onun ne denli sevilen bir kişi olduğunu sergilemektedir. Onun mimarlık kariyeri boyunca sağladığı katkılar, bu konuda daha fazla farkındalık yaratmada ve genç mimarların yetişmesinde önemli rol oynamıştır. Ece Gürel’in zamansız kaybı, hepimizi derin bir üzüntüye sürüklemiştir. Onun bıraktığı miras, tasarımları ve hayat hikayesi, gelecekteki mimar adaylarına ilham vermeye devam edecektir.
Hayatın güvencesi olan ve insanı doğal hayatla buluşturan süreçte, kaybolma olayları her zaman görülebilir. Ancak bu tür kaybolmaların üstesinden gelinmesi ve ailelerin yaşadığı derin acılara karşı zamana ihtiyaç duymalarının farkında olmak gerekir. Ece Gürel’in kaybolma sürecinde yaşananları izleyenler, onun hayata sıkı sıkıya bağlı olduğuna ve doğaya olan sevgisine tanıklık etmiştir. Bu tür olayların önüne geçebilmek adına, hem bireysel hem de toplumsal bilinçlenmenin sağlanması gerektiği gerçeği, Ece'nin yaşamını kaybetmesiyle bir kez daha gündeme gelmiştir.
Ece Gürel’in yaşamına ve kariyerine dair daha birçok bilgi serisinin ileriki günlerde paylaşılması bekleniyor. Mimar Ece Gürel’i anmak ve onun mimarlık camiasındaki önemli izlerini yaşatmak için bir anma etkinliği düzenlenmesi düşünülüyor. Herkesin derin üzüntü yaşadığı bu süreçte, onun mirasının yaşatılması ve genç mimar adaylarına ilham verecek çalışmaların hayata geçirilmesi umuduyla, Ece Gürel'e bir kez daha veda ediyoruz.