Uzmanların son araştırmalarına göre, kolon kanseri 21. yüzyılda genç nüfusu da tehdit eden önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Bu durum, özellikle 20-40 yaş aralığındaki bireyler arasında artış gösterirken, sağlık profesyonellerinin ve halk sağlığı uzmanlarının dikkate alması gereken bir olay olarak öne çıkmaktadır. Genellikle yaşlılık hastalığı olarak bilinse de, kolon kanserinin artan gençleşme eğilimi, birçok soruyu ve endişeyi beraberinde getiriyor. Peki, bu durumu etkileyen faktörler nelerdir? Gençlerde kolon kanseri risk faktörleri üzerine detaylı bir inceleme yapalım.
Son yıllarda yapılan çalışmalarda, kolon kanseri teşhis edilen hastaların yaş ortalamasının düşmesi dikkat çekmektedir. ABD'de 1990-2015 yılları arasında 20-30 yaş aralığındaki bireylerde kolon kanseri görülme oranının %51 oranında arttığı gözlemlenmiştir. Bu değişimin birçok nedeni vardır. Öncelikle, yaşam tarzı değişiklikleri bu artışı etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Yetersiz beslenme, aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite, kolon kanseri riskini artıran faktörler arasında sayılmaktadır.
Beslenme alışkanlıklarındaki değişim, gençlerin fast food ve işlenmiş gıdalara yönelmesi, lif alımının düşmesine ve bağırsak sağlığının bozulmasına yol açmaktadır. Lif, bağırsakların sağlıklı çalışmasını sağlayan önemli bir bileşendir. Lif açısından zengin gıdaların az tüketilmesi, sindirim sisteminin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Ayrıca, alkol tüketiminin artması ve sigara alışkanlığının gençler arasında yaygınlaşması da bu riski artıran kritik unsurlardır.
Kolon kanseri risk faktörlerini anlamak, erken teşhis ve tedavi sürecinde son derece önemlidir. Kolon kanseri için en belirgin risk faktörleri arasında, aile öyküsü bulunmaktadır. Eğer aile bireylerinde kolon kanseri ya da polipler görülmüşse, gençlerin de risk altında olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda genetik yatkınlık da dikkate alınmalıdır. Örneğin, hereditary nonpolyposis colorectal cancer (HNPCC) gibi genetik durumları taşıyan bireyler, kolon kanserine yakalanma ihtimali yüksek kişiler arasında yer almaktadır.
Diğer önemli risk faktörleri arasında; şişmanlık, düzenli fiziksel aktivite yetersizliği ve sağlıksız beslenme sayılabilir. Bu unsurlar, bağırsak sağlığını olumsuz yönde etkilediği gibi, kanser hücrelerinin gelişiminde de rol oynamaktadır. Ayrıca, diyabet hastalığına sahip bireylerde de kolon kanseri görülme oranlarının daha yüksek olduğu araştırmalarla ortaya konmuştur. Dolayısıyla, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, genç bireylerin kolon kanserine karşı koruma sağlamada önemli bir adım olacaktır.
Gençlerde kolon kanseri belirtilerine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Karın ağrısı, dışkıda kan, anemi ve kilo kaybı gibi belirtiler, gençlerin de bu hastalığa karşı dikkatli olması gerektiğini göstermektedir. Belirtiler görüldüğünde, mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulması gerektiği unutulmamalıdır. Erken teşhis, bu hastalıkla mücadelede önemli bir avantaj sunar.
Sonuç olarak, kolon kanseri yıllar içinde sadece yaşlıların değil, gençlerin de karşısında ciddi bir tehdit olarak yer almaktadır. Kolon kanseri riskini azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, düzenli kontroller yaptırmak ve belirtilere dikkat etmek oldukça önemlidir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gençlerin de bu hastalığa karşı farkındalığının artması, toplum sağlığını korumada büyük bir öneme sahiptir.